Awareness of our shadows/ Gölgelerimizin farkındalığı
Çoğumuz aydınlığı karanlığa tercih ederiz.
Ancak aydınlığın var olabilmesi için karanlığa ihtiyaç vardır.
Çünkü bir dualite dünyasında yaşıyoruz.
Bizler de kendi içimizde bir çok zıtlığı barındırırız,
Ve aydınlık kadar karanlık taraflarımız da hepimizin doğasında mevcuttur.
Yıllar önce farkındalık yolculuğuma çıkmama sebep olan kitapların başında
Debbie Ford’un “Işığı Arayanların Karanlık Yanı” adlı kitabı gelir.
İlk okuyuşumda bazı bölümleri kabullenmekte zorlandığımı hatırlıyorum.
Hatta kitabı okumaya bir süreliğine ara vermiştim.
Zamanı geldiğinde kitabı tekrar elime alıp okuduğumda, “kabul edemediğim her parçamın” benim bir “gölgem” olduğunu bilen içimdeki bilge uyanıyordu.
Bugün hangi ortamda olursam olayım, beni tetikleyen, bende rahatsızlık hissi uyandıran her hangi bir kişinin, bana kendimde kabul edemediğim bir parçamı yani gölgemi işaret ettiğini bilincindeyim. Ve bu gölgenin ne olduğu üzerine düşünmek bana ayrı bir heyecan veriyor.
Bizler ancak bu iki tarafımızın varlığına da kabul verdiğimizde kendi içsel huzurumuzu bulabiliyoruz. Aksi taktirde kabul etmediğimiz, tüm karanlıkta kalan taraflarımızın esiri oluyoruz.
Bu gölgemizi tanımamız, kabul etmemiz ve kucaklamamız bizi özgürleştiren ve aslında potansiyelimizi yaşamamızı sağlayan en önemli adım.
Gölgelerimiz nedir? diye merak ediyorsanız…
Gölge, Carl Gustav Jung’un tanımladığı gibi genellikle insanların kendilerinde var olduğundan haberdar olmadıkları ya da farkında olup da gizlemek istedikleri yönleridir.
Gölgemiz bizim için “İDEAL” karakterimiz ve kişiliğimize uymayan, bastırdığımız ya da reddettiğimiz parçalarımızdır. Genelde toplumda yargıladığımız tanımlardır gölgelerimiz.
Saygısız, açgözlü, densiz, cüretkar, kibirli, kötü, işgüzar, kaba, acımasız vs.
Gölgenin kişinin kendisi tarafından görülmesi ve fark edilmesi zordur. Hatta gölgelerimiz savunma mekanizmalarımıza dönüşürler. Bir şekilde bizi korumaya çalışsalar da, farkında olmadan bize zarar verebilirler.
Çoğu zaman gölgelerimizin farkına varamadığımız için onları yönetmekte zorlanırız. Gölgemiz duygularımızı tetikler ve kontrolü ele geçirir. Kısa süre sonra neden yaptım diyerek pişman olacağımız davranışlara bizi itebilirler.
Gölgelerimizi kabul edemediğimiz ve taşımakta zorlandığımız için başkalarına yansıtırız.
Başkalarında gördüğünüz ve sizi çileden çıkaran her davranışa yakından bakın. Karanlıkta kalan gölgenizi size yansıtıyor olmasınlar?
Gölge çalışması zor bir çalışmadır. Kişinin sağlıklı bir egosu olması gerekir.
Merak etmeyin, gölgeniz bir yere gitmeyecek, sadece kontrolü size verecektir.
İşte Koçluk seanslarımızda, kişilerin, gölgede kalan sahiplenmedikleri taraflarını sahiplenip tam ve bütün olarak hayatlarında kendi potansiyellerini yaşamalarını sağlayacak farkındalık pratikler yapıyoruz.
Bir kere gölgelerimizle tanışıp, onları yakından tanıyıp, onlarla uyumlu bir şekilde çalışmaya başladığımızda tahmin edemeyeceğimiz kadar büyük bir özgürlük hissi yaşarız.
Bu özgürlüğe ulaşabilmek için kişinin öncelikle kendisi ile gölgesinin birbirinden kopuk ve ayrı var olamayacağını kabul etmesi ile başlar.
Gölgemiz ortaya çıktığında onu dinlemeyi öğrenmek, ondan kaçmak yerine onunla dost olmak bizi kendimizle daha barışık ve gerçek bir yere götürür. Onu duymadığımızda, onu görmezden geldiğimizde ya da ona direndiğimizde, aslında kendi özümüzdeki bir parçayı dışarıda bırakıyoruz. Ve bu sayede hiçbir zaman kendimiz tam ve bütün hissedemiyoruz.
👩🏻💻ÜCRETSİZ ÖN GÖRÜŞME
Gölgelerinizin gücünü ve size nasıl hizmet ettiklerini fark etmeniz ve bu yönlerinizi de bilinçli bir farkındalıkla hayatınıza dahil ederek arzu ettiğiniz değişim ve dönüşümü sağlamanız mümkün. Sınırlı kontenjanla açtığım bireysel koçluk seanslarım ve DEĞİŞİM AN’DA BAŞLAR ™️ metodum hakkında bilgi almak ve 30 dk’lık bir ön görüşme yapmak isterseniz, aşağıdaki iletişim bilgilerim üzerinden randevu alabilirsiniz.
📥info@raquelhabib.com
☎️ 0549-822-3690