Mindful Coaching: Beynimizin yapısını değiştirerek hayatımızı değiştirmek mümkün!
Nasıl mı? Size kendi yaşadığım bir olaydan örnek vermek istiyorum.
Bazen işler istemediğimiz gibi gittiğinde bize yapılacak en iyi şeyin “sakin kalmak” olduğunu hatırlatan bir iç sesimiz vardır, ancak çoğu zaman bu sesi duyamaz ve ani tepkilerimizle sonradan pişman olacağımız davranış biçimleri sergileriz.
Bir gün oğlum bir aile etkinliğine bizimle birlikte gelmek istemediğinde, ben mantıklı açıklamalar, tatlı ve sabırlı bir eda ile durumu ona anlatmaya çalışırken, bana verdiği cevaplar karşısında gittikçe gerilmeye başlayan bedenimi pek farkında değildim.
Sakin olmamı söyleyen iç sesimi ve hatta beni yatıştırmaya çalışan kocamı duyamamaya başlamıştım.
Aile bağları ve bütünlüğü benim için her zaman önemli ve öncelikli olmuştur. Oysa ben o an sadece oğluma bu inancımı aktarmaya çalışıyor ve en önemlisi onun için de öyle olmasını istiyordum.
Oğlum ve ben birbirimize bağırmaya başladık. (çocuktan çocuğa!) O kendini banyoya kilitledi, ben de kapının arkasında artan sinir kat sayımla baş başa kalmıştım. O da, ben de ağlıyorduk.
Midem bulanıyor, terliyordum, başım ağrımaya başlamıştı ve sonraki bir saati öfkeyle ve oğlumla tartışarak geçirdim.
Peki o an bana ne oluyordu? Neden bir yetişkin gibi konuyu halledemiyordum?
Beynimizin limbik bölgesi duygularımızdan sorumludur ve yaklaşık 200 milyon yıl yaşındadır. Limbik beyin bize tehlikede ya da güvende olup olmadığımızın mesajını verir.
Limbik alan, aynı zamanda ilişkilerimizi kurma ve duygusal olarak birbirimize bağlanma şeklimizde de kritik bir rol oynar.
İnsanların hikaye anlatma, anlam çıkarma, varsayım yapma, planlama ve çözüm bulma yeteneği ise beynin en genç kısmı olan korteks tarafından sağlanır. En genç bey bölgemiz olan korteks, düşüncelerimiz hakkında düşünmemizi sağlar. Ancak bazen çok fazla düşünmemize izin verir.
Ve en önemlisi de mantıklı kararlarımızdan sorumludur. Ancak hepimiz zaman zaman onunla bağlantımızı kaybettiğimiz anlar yaşarız.
Limbik beyin ve korteks arasındaki sağlıklı bir ilişki, bağlantı ve denge ile hayatımızı ustaca yönetebilmemizde önemli bir rol oynuyor.
Oğlumla yaşadığım örnekte ise yukarda bahsettiğim zihnimin limbik bölgesi durumu ele geçirmiş, korteksle, yani düşünen beynim ile bağlantıyı kaybetmiştim. Kalbim hızlı atıyordu ve midem çalkalanıyordu. Bedensel ve duygusal regülasyona ihtiyacım vardı.
Oğlum ile düzgün bir şekilde iletişim kuramamıştım, davranışımdan dolayı hayal kırıklığı ve pişmanlık hissediyordum. Haklı olduğumu ispatlamak istemiştim. Ona öğretmek istemiştim. Onunla o etkinliği paylaşmak istemiştim. Oğlum ile bağlantımı kaybetmiştim. Empatimi de.
İç görümü ve bilinçli farkındalığımı da yitirmiştim.
Bu hedeflerime ulaşmaya çalışırken, duygusal olarak dengemi de kaybetmiştim, yanıt vermeden önce durma ve düşünme yeteneğimi kullanamamıştım.
Tepki vermeden önce durmak ve esneyebilmek, duygusal ve sosyal zekanın büyük bir parçasıdır.
Keza duygularımızı regüle etme becerisi de.
Sorun neydi?
Etkinliğe mutlu bir aile olarak katılmamız konusuna takılı kalmıştım. Ve büyük resmi göremiyordum. Diğer oğlum tartışmayı duymaktan rahatsız olmuştu, kocam sinirlenmişti .
Evet, sonunda istediğim sonucu elde etmiştim ve oğlum yemeğe gelmişti ama hayatında bir ergen olan herkes bilir ki, bir yerde olmak istemedikleri zaman keşke gelmeseydi dedirtecek her şeyi yaparlar.
Bedenimden gelen sinyallerini dinlemediğim için, iç bilgeliğimden gelen mesajları da duyamamıştım.
Ve ne olmuştu sizce?
Ne yemekten keyif alabildim, ne de oğluma benim için ailece birlikte olmanın neden değerli olduğunu gerçekten anlatabildim.
ZİHNİMİN KONTROLÜNÜ KAYBETMİŞTİM.
PEKİ BU GIBI DURUMLARDA NASIL DAHA KONTROLLÜ OLABİLİR VE NASIL DENGEDE KALIRIZ?
MELI-MALI’LARIMIZDAN UZAKLAŞARAK.
Sabitte ve dirençte durduğumuzda karşıdan daha çok direnç gelir. Ortalık savaş alanına döner. Bu savaşta kazanan yoktur; sonuç ne olursa olsun.
Bu durumda geniş bir farkındalıkla bir adım geriden gözlem yapmaya ihtiyacım vardı.
Buna "META-FARKINDALIK" diyebiliriz.
Meta farkındalık, daha yargısız; içinde bol şefkat ve kabul içeren bir farkındalık halidir.
Bu durum, oğlum ile hem fikir olmak demek değildir. Ancak oğlum ile bağlantıyı koparmayacak bir noktada iletişimi devam ettirmektir. İlişkimdeki bağlantıyı koparmamak ancak ve ancak düşünen beynim ile duygusal beynim arasındaki bağlantıyı koparmadığımda gerçekleşir.
Mindfulness ve meditasyon pratikler işte tam da bunu sağlar. Bu sağlıklı bağlantıyı.
Yukarıda bahsettiğim duygusal beynim ile düşünen beynim arasında bu sağlıklı bağlantıyı kuramamıştım. Kontrolü kaybetmiştim.
Değişim An’da Başlar.™️ koçluk metodolojim ile uyguladığım Mindfulness temelli koçluk seanslarımda, özellikle AN.LAMAK modülünde kişilerin ilişkilerinde zorlandıkları ve tetiklendikleri her an ve her konu bağlamında, duygusal ve düşünen zihinleri arasındaki bağlantıyı güçlendirmelerini destekleyici çalışmalar yapıyoruz.
Tıpkı An modülünde stres, kaygı, öz güven, öz-şefkat, duygusal dayanıklılık gibi konular üzerinde çalışırken AN.LAM modülünde vizyon belirleme ve anlam arayışı gibi konular üzerinde çalıştığımız gibi…
Siz de AN. ANLAM ve AN.lamak modüllerinden oluşan Mindful Coaching seanslarım hakkında bilgi almak ve ücretsiz 30 dk lık ön görüşme için randevu almak isterseniz beni 0549 822 36 90'dan arayabilir, ya da www.raquelhabib.com web sitemden bana ulaşabilirsiniz.
Sevgi ile kalın
An’da kalın.