Felaket senaryolarına son vermek /

Zihin yapımız bizi hayatta tutmak için en kötü senaryoyu düşünmek üzerine programlı bir bilgisayar gibidir.

Gelin görün ki, yaşamımızı idame ettirmemiz için son derece önemli bir rol oynayan bu yapımız, bazen bize içinden çıkamayacağız gibi hissettiğimiz girdapları yaşatabilecek potansiyele de sahiptir.

Geçmişte bu tip girdaplara kapılıp kaybolduğum öyle zamanlar oldu ki!

Çıkmaya çalışırken daha derinlere doğru çekildiğim, kendimi yaraladığım ve aynı zamanda etrafıma da zarar verdiğim dönemlerden geçtim.

Bununla birlikte şunu söylemeliyim ki, şayet sizler de böyle bir durumla mücadele etme uğraşı içerisindeyseniz, an ve an yapılacak bir çok farkındalık pratiği, biraz sabır ve azimle bu alanda ciddi bir yol kat edebilirsiniz.

Okuduğum bir makalede karşıma çıkmıştı. Bir öğrenci ve ustası arasında geçen bir diyalogda, ustası öğrenciye bir “köpeğin” tutumunu değil, bir “aslanın” tutumunu örnek alması gerektiğini söylüyordu.

Ve öğrencisine 2 soru yönelterek şöyle öğüt veriyordu: “Köpeğe doğru bir taş atsan köpek ne yapar? Hemen o taşa doğru koşmaya başlar değil mi? Sen de zihnine düşen her düşüncenin peşinden gitme eğilimdesin. Peki, taşı aslana doğru atsan, aslan ne yapar? O taşla ilgilenmez, hemen o taşı atan kişiye yöneltir bakışını. Sonra ne olacağını tahmin et. Taşı atan kişi ya kaçar, ya da aslana yem olur. Her 2 durumda da taşı devreden çıkarmalısın.”

Bugün size kendinizi düşünce girdaplarından çıkarabilmeniz ya da taşları devreden çıkarabilmeniz için 3 adımlık bir pratik vermek istiyorum. En azından bu pratik ile başlamanız sürecinizi kolaylaştıracaktır.

3-ADIMDA FELAKET SENANYOLARINDAN ÇIKMA PRATİĞİ /

1. ÖNCE DÜŞÜNCELERİMİ FARK ETMEK:

Şu an ne düşünüyorum?

Gün içinde an ve an kendinize bu soruyu sorun: Şu an ne düşünüyorum?

Takip edin kendinizi…

Şu an ne düşünüyorum.

Ve kaos anlarında , eğer fırtınanın ortasında, girdabın tam ortasında olduğunuzu fark ediyorsanız. Hemen durun ve fark etmeye çalısın: Şu an ne düşünüyorum?

2. NELER BENİ TETİKLİYOR?

Neler beni tetikliyor? Bu soruyu bir unsur tarafından tetiklendiğinizde (veya tetiklenmediğinizde de) kendinize sorun. Ve gözlemleyin. Not alın. Sizi tetikleyenlerden uzak durun. Uzak duramadıklarınıza ise açık bir farkındalıkla yaklaşın.

3.DÜŞÜNDÜKLERİM 100% GERÇEK Mİ?

Düşündüklerinizi fark edip not ettikten sonra, akşam yatmadan bakın, hepsi gerçek mi?

Ne kadar gerçek olduklarına eminsiniz? Gerçek olmama ihtimali ne? Bu soruyu gündelik hayatınızda yeterince pratik ettiğinizde fırtınanın içinde iken, düşünce girdabına girdiğinizde de kendinize sormaya başlayacaksınız.

Her zaman gözlemde kalın, farkındalıklarınızı not alın.

Felaket senaryoları zihnimizde durmaksızın sürekli çalışırlar. Var olan düşünceyi ne kadar çok düşünürsek o kadar sıklıkta pekişir ve güçlenir.

Düşündükçe, her düşüncenin gerçek olduğuna inanabilen bir zihin yapısına sahibiz.

Ve sürekli zihnimizde beliren düşüncelerin gerçek olduğuna inandığımızda ise, algımız o yönde şekilleneceği için, seçici bir algı ile yarattığımız bir lensten dünyaya bakar ve o algıyı destekleyici seçimler yaparız. Ve kendi gerçekliğimizi yaratır hale geliriz.

İşte bu olgu, bize felaket senaryolarımızın neden gerçekleştiğini anlatır.

Öyle ise soruyorum: Zaten hayatta yeterince zorluk var iken, biz neden henüz var olmayan bir felaketin yaratımında ve pekişmesinde düşüncelerimizle rol alalım ki?

Sevgi ile kalın.

Previous
Previous

Be Mentally Fit / Zihnen Dinç olun /

Next
Next

Loving Kindness / Sevgi Dolu Nezaket