Leading with Love / Sevgiyle Yönetmek

Sevgiyle, şefkatle ve ihtimamla rehberlik edebilmek ne büyük bir başarı...

İnsanoğlu 4 tip zekaya sahip. Zihinsel/ Analitik Zeka (öğrenerek, kıyaslayarak, vb.) , Sistem Zekası (bütünün işleyişini bağlantılar kurarak görebilmek), Duygusal Zeka (Bireysel farkındalık ve başkalarını empati ile anlamak), ve Ruhsal Zeka (ulvi amaç, gelişmiş etik, sevgi, şefkat ve ihtimam).

İşte, sevgi ile rehberlik etmenin özü, ruhsal zekamızı nasıl geliştirdiğimize bağlı. Çünkü işin gerçeği, bu özelliklerin geliştirilebilir olmadı. Kendimize ve başkalarına karşı geliştirebileceğimiz sevgi, şefkat ve ihtimam…

Ruhsal zeka, kısaca şefkat ile özdeşleşiyor. Araştırmalar, iş yerlerinde kendilerini özgürce ifade edebilen, ve birbirlerine sevgi, şefkat ve nezaketle yaklaşabildikleri ortamlarda kişilerin daha tatminkar, kuruma daha bağlı, mutlu ve daha fazla sorumluluk sahibi olduklarını ortaya koyuyor.

Hepimiz içimizde büyük bir sevme kapasitesine sahibiz. Ancak ne kadarını kullanıyoruz bu kapasitenin? Hayatın gailesi içerisinde kapatıyoruz bu kaynağımızın kapağını. Farklı sebeplerle bastırıyoruz içimize. Çünkü korkuyoruz sevgiden.

Şöyle bir düşünün dünyada taşları yerinden oynatmış bazı liderleri. Gandhi, Martin Luther King, Nelson Mandela... Hepsi üstün derecede bir ruhani zekaya sahiptiler. İyiyi, doğruyu ve güzeli yaratan bir ruhani zeka.

Sevgi ile rehberlik ettiğimizde, kendi kırılganlığımızı ve hatalarımızı açık kalplilikle kabullenerek, değişim ve gelişime açılıyoruz. Böylesi bir ortamda, en zorlu diyaloglar bile daha derin bağların oluşmasına neden oluyor. Çünkü her iki taraf da biliyor sevinin hakim değer olduğunu.

Sonuçta gerçek liderlik, kendi potansiyelimizi ortaya koyarak bir şeyleri başarmamız kadar, kendi insanlığımızı da ortaya koymamızla hayat buluyor.

An’da kalın, Sevgiyle kalın.

Raquel Habib