Seçim yapabilme beceriniz olduğunu asla unutmayın!

Çinli mucit, dil bilimci, yazar, filozof ve çevirmen Lin Yutang, hayata dair bilgeliğe, hayatımızdan bizim için esas, özlü ve önemli olmayan şeyleri çıkarttığımızda ulaşabileceğimizi söylüyor.

“Essentialism”, yani esascılık, özcülük, temelcilik öğretisi de aynı fikir üzerine kurulu.

Hayatımıza “Bizim için en önemli olan şeyler nedir? diye sorup bakmadığımızda her şey yolunda gidiyormuş gibi görünebilir. Ve fakat, yaşadığımız sorunların, karşılaştığımız zorlukların temelinde bu soruyu es geçmemizin gerçeği yatmaktadır.

Yazar Greg Mckeown, hayatımızı bu felsefe etrafında yaşayabilmemiz için 3 temel varsayımı değiştirmemiz gerektiğini savunuyor. Bu 3 temel varsayım:

1.     Bunu yapmak zorundayım.

2.     Hepsi önemli.

3.     Her ikisini de yapabilirim.

raquel-habib-mindful-coaching.png

Bize bir çok koşulda cazip gelen bu 3 düşünce, aynı zamanda bizi zora da koşuyor aslında. O nedenle bu 3 düşünceye farklı bir bakış açısı getirmek hayatımızda bizi bambaşka noktalara getirebilir.

İşte bu köklü değişim:

1.     “Bunu yapmak zorundayım.”, yerine “Bunu yapmayı seçiyorum.”

2.     “Hepsi önemli.” yerine “Sadece bazı şeyler gerçekten önemli.”

3.     “Her ikisini de yapabilirim.” Yerine “Her hangi bir şeyi yapabilirim, ama her şeyi yapamam.”

diyebilmek de gizli.

Her hangi bir durumda karşımıza bir çok opsiyon çıkabilir. Bu opsiyonlar arasından yapacağımız seçim ise direkt aksiyona yöneliktir. Opsiyonlarımız vardır, biz ise seçimler yaparız. Opsiyonlarımız konusunda belki kontrolümüz yoktur ama, seçimlerimiz her zaman bizim kontrolümüzdedir. Bu kural bulunduğumuz her ortamda, karşılaştığımız her durumda geçerlidir. Opsiyonlarımız elimizden alınabilir fakat seçimlerimiz arkasındaki hür irade bize aittir.

Bu noktada bazen seçimlerimiz olduğunu unuturuz?

“Öğretilmiş çaresizlik” (Learned Helplessness) diye bir kavramı duymuş muydunuz? Psikolog Martin Seligman and Steve Maier tarafından öncelikle köpekler üzerinde yapılan çeşitli deneylerle ortaya çıkan bu kavramın daha sonra insanlar için de geçerli olduğu kanıtlanmıştır.

Öğretilmiş çaresizlik, kültüründe, çevre tarafından bireylere neleri yapamayacakları o kadar güçlü bir biçimde aktarılır ki, bireyler içindeki başarma güçlerine, önlerindeki fırsatlara ve karşılaştıkları koşullara bakmaksızın, hiç bir denemede bulunmadan peşinen kaybetmeyi kabullenirler.

Bu anlamda yaptığınız her hangi bir işte defalarca başarısızlığa uğramak üzerinizde böyle bir psikoloji yaratabilir ve artık denemeyi bırakabilirsiniz. Ya da tam tersini yapar ve her fırsata “evet” der hale gelir ve her şeyi yapmanız gerektiği düşüncesine kapılabilirsiniz. Sanki bir seçme şansınız yokmuşçasına…

Bazen “hayır” demeyi o kadar bilemeyiz ki, zaman içinde seçimlerimiz olduğu gerçeğini de unutur hale geliriz. O nedenle bilinçli bir farkındalıkla seçim yapabilme becerimizi yeniden güçlendirmeliyiz.

Seçme yeteneğimizi unuttuğumuzda, çaresiz kalmayı da öğreniyoruz. O zaman ya geçmişte yaptığımız seçimlerin ya da gücümüzü başkalarına vererek o kişilerin seçimlerinin birer parçası oluyoruz.

Bireysel Mindful Coaching seanslarımda danışanlarıma bu farkındalığı yeniden oluşturmaları ve kendi seçimlerini yaparak bulundukları ortamlarda yaşadıkları zorlukların ve sınavların üstesinden gelebilmelerine alan açmaya çalışıyorum.

 Sevgi ile kalın,

Anda kalın.

Previous
Previous

Calming Morning Routines / Rahatlatıcı Sabah Rutinleri

Next
Next

No self, no problem /