Dijital Detoks /
Akıllı telefonlar hayatımızın vazgeçilmezleri. Bazen onlar olmadan ne yapıyorduk, hayatımızı nasıl sürdürüyorduk diye soruyorum kendime.
Bugün dijital bir dünyada yaşıyor ve bu dünyanın bize sunduğu tüm kolaylıkları bize getirdiklerini olabildiğince kullanıyoruz. Bazen getirdikleri kadar götürdüklerinin farkına varmadan…
Nörobilimci ve psikolog Richard Davidson bir konuşmasında toplumu ve sağlığımızı tehdit eden 4 ana unsurdan ilkinin “odak sorunu” ve “zihin dağınıklığı” olduğunu öne sürüyor. Bir araştırmaya göre Amerikalıların %47’si o an yaptıkları şeye dikkatlerini veremiyor. Ve dikkatlerinin dağınık olduğu anlarda ise büyük oranda mutsuz hissediyorlar kendilerini.
Dijital ekranlar ise bu dağınıklığın arkasındaki ciddi sebeplerden biri. O nedenle, dijital detox dönemlerinde iş ya da sosyal yaşantımızda ara sıra telefonlarımızı “sessiz”e almak ya da başka bir odada bulundurmak iyi bir alternatif olabilir.
WHO DOESN’T PAY ATTENTION, PAYS THE BILL /
Hatta daha da yaratıcı olup, örneğin Thrive Magazin’in kurucusu Arianna Huffington’ın bazen tatbik ettiği gibi, dostlarınızla dışarıya yemeğe çıktığınız zamanlarda ve herkes hemfikir olduğunda caydırıcı bir unsur olarak “Telefonunu ilk eline alan kişi, hesabı öder.” gibi bir kural koyabilirsiniz. Ne dersiniz?
Bu anlamda sizin de dijital detoks için yardımcı olabiecek farklı yaratıcı fikirleriniz varsa, paylaşırsanız sevinirim.
Sevgiyle kalın,
Anda kalın.
Art: Beautiful and timely animation by gifted artist @erik.winkowski