“Mindful” bir Yaşam için 10 Öneri /

mindful-bir yaşam-için-10-öneri-raquel-habib.png

 “Headspace” Meditasyon uygulamasını geliştiren Andy Puddicombe, günlük yaşamımızda uyguladığımız Meditasyon ve Mindfulness pratiklerimizi destekleyerek daha Mindful bir yaşam yaşayabilmemize dair bazı faydalı ipuçları veriyor.

Hem kendimizi, hem de başkalarını anlamak üzere bir farkındalık yaratmamız gerektiğine vurgu yapıyor Puddicombe. Açıkçası bu yaklaşım bir bakıma “Değişim An’da Başlar™” metodolojimin “An ve An.lamak” modülleri ile paralellik gösteriyor.

Bu farkındalık, yaşamımızı çevreleyen hemen her şeye karşı meraklı bir bakış açısı gerektiriyor, ve izlemek, dikkat etmek, hayatımızda ne olduğunu gözlemlemek – yani nasıl davrandığımız, nasıl konuştuğumuz ve nasıl düşündüğümüzle ilgili gözlem yapmak - ve sonuçta, şu an olduğumuz halimizle barışık olmamız anlamına geliyor.

Nasıl daha “mindful” bir yaşam sürebiliriz?

1.     BAKIŞ AÇINIZI DEĞİŞTİRMEK

Negatif eğilimlerimizi fark etmeye çalışabiliriz. Zira bu farkındalık, içinde büyük bir değişim potansiyeli taşır. Örneğin, bazen çok kalabalık bir otobüse bindiğinizde her şey normalken, bazen aynı kalabalığa sahip bir başka otobüste her şey sinirinize dokunabilir. O an şunu fark edebilirsiniz: Bazen bizi en çok sıkıntıya sokan olaylar dış dünyamızda olanlar değil, iç dünyamızda, yani zihnimizde yarattığımız hikayelerdir. Bu da değiştirebileceğimiz bir durumdur aslında. Sonuçta, böylesi farkındalıklar küçük görünse de, uzun vadede büyük değişimler yaratabilir.

2.     BAŞKALARI İLE EMPATİK BİR İLETİŞİM KURMAK

Dikkat etmemiz gereken bir diğer nokta ise kendi hayal kırıklıklarımızı başkalarına mal etmek, net ve sakin bir zihne sahip olmamıza engel teşkil eder. Başkalarıyla ustaca ve hassasiyetle iletişim kurmak, bu kişilerle aramızdaki sınırları iyi belirlemek, empati geliştirmek ve ilişkilerimize farklı bir bakış açısı getirmek farkındalığımızı geliştirecektir. Buna rağmen, sizin iyi niyetinize karşılık halen sizle çatışma içine girmek isteyecek birileri de olabilir. Bu durumda yapacağınız çok fazla bir şey yoktur. O mekandan uzaklaşmak veya o kişiyi çok fazla dikkate almama yoluna gidebilirsiniz.

3.     MİNNETTARLIK DUYMAK

Bazı kişiler hayatlarında en ufak bir zorlukla karşılaştığında ne kadar büyük bir tepki gösterirler! Hayatımızı daha içten bir minnettarlıkla yaşadığımızda, bizi rahatsız eden düşüncelere daha az kaptırırız kendimizi. Hayatımızda şu an sahip olduklarımıza şükran duyduğumuzda ise, başkalarının hayatlarında nelerin eksik olduğunu da daha net görürüz.

4.     HEM KENDİMİZE HEM DE BAŞKALARINA NAZİK DAVRANMAK

Başkalarına karşı nazik olmak, hem kendimizi hem de başkalarını iyi hissettirir. Mutlu ve huzurlu bir zihne sahip olabiliriz bu yolla. Bununla birlikte aynı nezaketi kendimize de göstermemiz önemlidir. Bazen hata yapabilir, bazı şeyleri geç öğrenebilir ya da yanlış kararlar verdiğimizi düşünüp kendimize kızabilirsiniz. Böyle bir durumda bile kendimize karşı nazik olmayı seçebiliriz. Bol bol pratik yaparak... Bu noktada meditasyon pratiğinin zihnimizi yumuşatmamıza, başkalarına karşı daha az ön yargılı, daha kabullenen bir zihin yapısı geliştirmemize yardımcı oluyor. Dolayısıyla başkaları ile olan ilişkilerimizi de olumlu yönde etkiliyor.

5.     ŞEFKAT GÖSTERMEK

Şefkat hepimizin için de var olan bir kaynak. Bir benzetme yapmak gerekirse, gökyüzündeki masmavi derinliği, uzayın engin varlığını farkındalık ve şefkate benzetebilirsiniz. Bazen şefkat bir anda belirir. Sanki bulutların dağılarak arkasındaki gökyüzünü ortaya çıkarması gibi. Bazen de bu şefkatin ortaya çıkması için çaba göstermemiz, bulutlara rağmen arka plandaki engin gökyüzünü hayal etmemiz gerekir. Ne kadar çok hayal etme pratiği yaparsak, şefkat o derece kendiliğinden oluşabilir. Bir anlamda, şefkat, empatiye de benziyor. Özetle, kendimizi başkalarının yerine koyarak ortak bir anlayışa sahip olabiliriz.

6.     OLAYLARA MESAFE İLE VE MERAKLA BAKMAK

Hayatımızın akışını bir okyanusa benzetebiliriz belki. Bazen sakin ve dingin seyrederken, bazen dalgalar o kadar büyüktür ki, bizi alt üst edebilir. Bu dalgalanmalar hayatın kaçınılmaz gerçeğidir. Eğer biz bu basit gerçeği gözden kaçırır ya da unutursak, zor duygular bizi yerle bir edebilir.

Meditasyon pratiği ile daha dengeli bir yaklaşım yaratmak mümkün. Tabii bu yaklaşım, duygusuz olup, hiç bir şeyi kale almama gibi bir durum değil asla. Aksine, duygularımıza karşı daha büyük bir farkındalığa sahip olmak, onları bu yüksek bilinçle deneyimlemek ve/fakat onlara daha az kendimizi kaptırmak ve onların boyunduruğu altına girmemektir bu denge.

7.     DİRENÇ GÖSTERMEK YERİNE KABUL VERMEK

Ne kadar iyi koşullarda yaşasanız da hayat bbir şekilde stres ve mücadele içeriyor. Bu gerçeği görmezden geldiğimizde, istediğimiz bir şey olduğunda hayal kırıklığı ve üzüntü yaşıyoruz. Aynı şekilde, tıpkı şefkat örneğinde olduğu gibi olana kabul vermediğimiz zaman uçsuz bucaksız mavi gökyüzünü hayal etmek de faydalı olabiliyor. Olana kabul vermek, hayatımızda neyi bırakmamız gerektiğini keşfetmekle başlıyor. Gün boyunca nelere direnç gösterdiğimize dikkat ettiğimizde, önünüzde doğal olarak gelişen olaylara kabul vermemizi neyin engellediğini fark edebiliriz. Bu pratiği geliştirdiğinizde, meditasyon yaparken oluşan duygu ve düşüncelere rahatlıkla daha geniş bir alan açabilirsiniz.

8.     SABIRSIZLIĞIMIZI FARK ETMEK

Hayatın hızlı akışında sabırsızlık eğilimi göstermemiz kaçınılmaz. Böylesi durumlarda çene kaslarımız kasılabiliyor, dişlerimizi sıkabiliyor, daha az nefes alıyor gibi hissedebiliyoruz. Bununla birlikte, sabırsızlığımıza doğal bir merakla dikkatlice baktığımızda sabırsızlığın doğası değişebiliyor ve hızı kesilebiliyor. Sabırsızlık, meditasyon pratiği sırasında da karşımıza çıkabiliyor. “Neden faydalarının hemen göremiyorum?” gibi düşüncelere dalabiliyoruz. Ama şunu bilmemiz de gerekir: Meditasyon bir başarı ya da sonuca ulaşmakla ilgili değildir. Farkında olmayı öğrenmek ve bu farkındalığın yarattığı doğal alanda huzurlu bir şekilde kalabilmektir.

9.     MINDFULNESS PRATİKLERİNDE SÜREKLİLİK SAĞLAMAK

Mindfulness kendi düşünce ve duygularımızla olan ilişkimize yeniden şekil vermemizi sağlıyor. Bu amaçla kısa kısa da olsa pratiklerde süreklilik sağlamak esastır. Meditasyon da aslında öğrendiğimiz diğer beceriler gibi sürekli yaptığımızda derinlemesine öğrendiğimiz ve deneyimlediğimiz bir pratik. Aynı şekilde davranışlarımızda daha “mindful” olmamızda da bize destek olacaktır. Eğer niçin meditasyon yaptığınız konusunda net bir anlayışa ve motivasyona sahip olursak, o zaman daha kolay meditasyon yapabiliriz.

10.  BURADA VE AN’DA OLMAK

Hayatı ustalıkla yaşamak demek, sonradan pişman olacağınız bir söz söyleyeceğimizi ya da bir eylemde bulunacağımızı hissettiğimiz an’da kendimizi frenleyebilen bir zihnin farkındalığıyla yaşamak demektir. Aynı zamanda, zor durumlara karşı ani tepkiler vermek yerine, hassasiyetle cevap verebilme gücüne ve tutarlılığına sahip olmak demektir. Bunun için belli oranda bir bilgelik de gerekiyor.

 Ancak bilgelik kitap ya da makale okuyarak öğrenilmiyor maalesef. Hayatı deneysel bir anlayışla yaşayarak öğreniliyor. Yine de meditasyon bu yetinin gelişmesine katı sağlayabiliyor. Bilgelik, sizin yapacağınız ya da yaptıracağınız bir olgu değil; hepimizin içinde hep var olan bir kaynak. Bu kaynağın varlığına bu alana aşina olduğumuzda ve kendi iç güdülerimize inandığımızda, bu bilgeliği hayatımızda uygulanabilir ve hayatımızı ustalıkla yaşayabiliriz.

 Sevgiyle kalın,

An’da kalın.

Previous
Previous

Hayata şekil veren büyülü soru /

Next
Next

“Real Change” / “Gerçek Değişim” Kitabından Alıntılar #6 / Birbirimizle olan bağlantımız.