Open Mind, Open Heart / Açık Zihin, Açık Kalp

AÇIK ZİHİN

open-mind-open-heart-raquel-habib-coaching

Açık bir zihin, karşılaştığımız durumlara “Başlangıç Zihni” ile bakabilmemizi sağlıyor.

Ön yargılarımızdan, inanç kalıplarımızdan uzaklaşarak bakmamızı. Hayatımız farklı zorluk ve testlerle dolu. Ancak belki bu zorluklar arasına sıkışmış ve içinden ışık süzen alanları görebilmek, bizi içimizdeki potansiyeli yaşamaya daha çok yaklaştırıyor. İnanç kalıplarımız, aynı zamanda korkularımızı da doğuruyor. Düşünün çocukken ne çok risk alırdık. Ağaçlara tırmanır, ağaçlardan düşerdik.

Gelişme sürecimizde bedenimize yer eden fiziksel ve duygusal acılar, tekrarlarla kendi kişiliğimizin bir parçası oluveriyor. Bu yerleşik kalıplar da potansiyelimize ulaşmada karşımız çıkan engeller halini alıyor. Açık bir zihne sahip olmamız, hem yeniyi öğrenmemiz, hem de duygusal ve kişisel gelişimimiz için çok önemli. Aksi taktirde, başkalarıyla olan iletişimimizi sürdürmemiz, onlardan gelen mesajları almamız pek mümkün değil. Olaylara, açık bir zihinle yaklaşmadan çevremizden geri bildirim almamız da pek mümkün değil. Geri bildirim almadan kendimizi nasıl ileriye taşıyabiliriz ki?

Açık bir zihne sahip olmak, hatalı olduğumuzu ve yanlış yapabileceğimizi kabullenmeye alan açmanız demek ve tabii kendi inanç kalıplarımızı da yanlış olabileceği gerçeğine açık olmak. Bizler bir fikre kendimizi inandırır ve onun doğru olduğunun kanıtlarını bulma peşinde koşarız genellikle. Ve sonuçta buluruz da. Böylesi bir durumda, gözümüz aksi bir durumu görmez, ve başkalarının söylediklerine pek dikkat etmeyiz. Bu yaklaşım pek de olumlu sonuçlar doğurmaz iletişimizde haliyle.

Peki, ya gerçekten yanlış düşünüyorsak?

Entelektüel tembelliğimizi bir tarafa bırakıp farklı düşüncelere de açık olmak bambaşka kapılar açıyor hayat yolculuğumuzda. Sonuçta bu, korkularımızı da arkada bırakmak demek bir anlamda. Bir çoğumuz, düşünce sistemimize meydan okunduğunda bunu kişisel algılayıp, kişiliğimize karşı yapılmış bir tehdit gibi görebiliyoruz. Biz inançlarımız değil, onların da ötesinde daha büyük bir varlığız ve kendimizi inançlarımızla tanımladığımızda, inançlarımızla da sınırlandırmış oluyoruz.

AÇIK KALP

Doğu felsefelerinde zihin ve kalbin aynı anlama geldiğinden daha önce bahsetmiştim. Yani her ikisini bir bütün olarak görüyor doğu gelenekleri. Açık bir kalbe sahip olmak, duygusal olmak, her şeyi kabullenmek ve kendinizi haksızlıklar karşısında ezdirmek anlamına gelmiyor.

Açık bir kalp, herkese karşı nezaket ve hoşgörü ile yaklaşmak bir anlamda. Hani hukukta söylenir ya, herkes aksi ispat edilene kadar suçsuzdur diye. Bir anlamda, herkesten bir şeyler öğrenmeye ve onların size bir şeyler katacağına inanmak demek açık kalple yaşamak. Başkalarıyla derin ve gerçek bağlantılar kurmak demek. Ve bu bağlantılar özünde yaşamı daha güzel hale getiren \ hatta bizi başarıya götüren ögeler değil mi?

Açık bir zihin bize farklı düşünmenizi, başkalarının eleştirilerine ılımlı ve istekli bakmayı; ve inanç ve düşünce kalıplarımızın değişebileceğine açık olmak iken, açık bir kalp başkalarının bizim dünyamıza girmesine, bizim de başkalarının dünyasına girmemize alan açmak demek.

Açık bir kalp yaşadığımız deneyimleri farklılaştırmamız ve daha da derinleştirmemize imkan tanıyor. Böylelikle edindiğiniz yeni bilgiler, yeni hikayeler bilinç düzeyimizi daha yüksek bir mertebeye çekebiliyor. Bu da korkularımızdan uzaklaşmamıza ve kendi potansiyelimize yaklaşmamıza destek oluyor.

Düşüncelerimiz olmadığımız gibi duygularımız da değiliz. Bu gerçeği içselleştirildiğimizde, başkalarıyla olan diyaloglarımıza korkusuzca ve koruma içgüdüsü olmadan girebiliriz.

Açık bir zihin farklı düşünmemize, açık bir kalp farklı hissetmenize alan açıyor.

Previous
Previous

Love in Action / Sevgiyi Hayata Geçirmek

Next
Next

7 Adımda Liderlik Ruhu